Berlinale’nin ana yarışmasındaki filmlerin büyük bölümü izleyici karşısına çıkmış durumda. Cumartesi akşamı verilecek ödüller öncesinde Altın Ayı tahminleri de şekillenmeye başladı.
Berlinale ana yarışmada ilk günlerde Kelly Reichardt, Philippe Garrel ve Christian Petzold’un yeni filmlerinin yanı sıra, Arjantinli Natalia Meta’nın ilk uzun metrajı ve Giorgio Diritti imzalı Antonio Ligabue biyografisi de izleyici karşısına çıktı.
Bir An köşemizde, bizde iz bırakmış filmlerden akılda kalıcı bir ânın duygusal dökümünü çıkarmaya çalışıyoruz.
Kısa bir aranın ardından dolu dolu bir program ve çeşitli yeniliklerle geri dönen MUBI’nin Türkiye direktörü Cem Altınsaray, MUBI’nin sinemaseverlere sunduğu imkânları ve önümüzdeki döneme dair planlarını anlatıyor.
Nasipse Adayız‘ın dünya prömiyerini yaptığı 49. Rotterdam Film Festivali’nde bir araya geldiğimiz Ercan Kesal, otobiyografik öğeler taşıyan bu ilk uzun metrajıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Hal Ashby’nin 1970’li yıllarda imza atacağı bir dizi başyapıtın ilki olan Harold ve Maude Batı dünyasındaki statükonun temellerinin sarsıldığı dönemin ruhunu taşıyan bir film.
Son Jedi (2017) ile Star Wars evrenine getirdiği farklı bakış açısıyla tartışma yaratan Rian Johnson, bir ‘katil kim?’ anlatısı olan Bıçaklar Çekildi‘de sınıfsal bir alegori inşa ediyor.
Parazit Bong Joon-ho’nun tüm filmleri gibi farklı türler arasında gidip gelirken izleyiciyi sürekli ters köşeye yatıran melez bir yapım.
Bir An köşemizde, bizde iz bırakmış filmlerden akılda kalıcı bir ânın duygusal dökümünü çıkarmaya çalışıyoruz.
‘Bir Yönetmen Beş Madde’ köşemizin konuğu Werner Herzog.
Filmin dış yüzeyini kaplayan onca gösterişi kazıdığımızda, iktidarını sağlama almaya çalışan ihtiyar, beyaz, muhafazakâr bir erkeğin bakış açısıyla karşı karşıya olabilir miyiz?
Berlinale’de Jüri Büyük Ödülü’nü kazanan son filminde François Ozon, alamet-i farikası sayılabilecek oyunbazlığını bir kenara bırakıyor.
20. yüzyılın en üretken ve ilham verici sanatçılarından Ingmar Bergman, kendi inanç krizlerine, anlam arayışlarına, etik sorularına sinemanın çerçevesinden bakan, filmleriyle bilincin sınırlarını zorlayan bir yönetmendi.
‘Saf’ın yazarı ve yönetmeni Ali Vatansever, senaryonun dolaştığı gri alanları, görsel ve işitsel tercihlerini, oyuncularla çalışma biçimini anlatıyor.
Agnès Varda’nın yirmi yedi yaşında tamamladığı siyah-beyaz Paralel Yaşamlar birbiriyle doğrudan bağı olmayan iki öykü çizgisi üzerinden ilerliyor.
‘Anadolu Turnesi’nin yönetmenleri Deniz Tortum ve Can Eskinazi çekildiği dönemin ruhunu yansıtan belgeseli anlatıyor.
‘Anons’, darbenin merkezindekilere değil de kıyısında köşesinde kalan karakterlere dair bir hikâye anlatıyor.
‘Kız’, başından sonuna trans öykülerindeki kalıplardan uzak duruyor.