Ben hep bu kişi miydim? Gözümü neden şimdi ve burada açtım? Bu beden ne kadar bana ait? Neden bu hikâyede bana bu rol biçildi? Erinç Seymen’in seçtiği 10 film…
Sinemada X kuşağının en önemli temsilcilerinden biri sayabileceğimiz Kevim Smith’in sinemasını Altyazı arşivinden bir yönetmen portresiyle hatırlayalım.
Geceyarısından Önce’den yola çıkarak, Richard Linklater, Ethan Hawke ve Julie Delpy işbirliğiyle yıllara yayılan bu üçlemenin içinde dolanalım…
Başrol oyuncuları Charlotte Rampling ve Tom Courtenay’e Berlinale’de ödül kazandıran 45 Yıl tekinsiz bir evlilik portresi.
Sinema tarihinin ilk uluslararası yıldızı kabul edilen ve olağanüstü Hamlet performansıyla zihinlere kazınan Asta Nielsen, 1881 yılında Kopenhag’da doğar.
Yönetmenliğini Marco Dutra ve Juliana Rojas’ın üstlendiği Görgü Kuralları, Brezilya’nın toplumsal gerilim hatlarını fantastik sinema ve gerilim öğelerini iç içe geçirerek ele alan özgün bir film.
Yakın dönemde yapılan araştırmalar, Alice B. Russell’ın oyunculuk kariyerinin yanında, özellikle kocası Oscar Micheaux’yla 1948 yılına kadar süren işbirliği boyunca yapımcılıkla da meşgul olduğunu ortaya çıkardı
Adalet Ağaoğlu’nu, günlüklerinden, François Truffaut’nun Son Metro‘su ve Andrzej Wajda’nın Danton’u hakkındaki bir pasajla anıyoruz.
Derek Cianfrance’ın Ryan Gosling’i bir kez daha başrole taşıyan filmi Babadan Oğula sosyal kodların içselleştirilmiş baskısıyla ilgileniyor.
Cafer Panahi’nin sinema yapmama cezasına çarptırıldığı 2010’dan bu yana çektiği filmler, bizi bir yönetmenin yasakları hiçe sayarak aşma sürecine tanık ediyor.
Adı bir dönem gazetelerde “ABD’nin ilk siyah kadın sinemacısı” olarak anılan Maria P. Williams, sessiz dönemin siyah sinemacıları arasında önemli bir yere sahip.
Şimdi ile geçmiş arasında geçişken ilişkiler kuran Christian Petzold filmi Transit‘in tarihi temsil etme biçimi son derece yaratıcı.
Bugünlerde adı unutulmuş olsa da Drusilla Dunjee Houston, hem başarılı bir gazeteci hem de yetenekli bir yazar olmasının yanı sıra Batı yakasının siyah topluluğu içindeki sosyal çalışmalarıyla tanınıyordu
Acı çekmekten mutlu olan bir adamın hikâyesini anlatan Zavallı düzenin ve sıradanlığın dehşetinden tuhaf bir mizah çıkarıyor.
Kaan Müjdeci’nin ilk uzun metrajı Sivas Yozgat’ın ücra bir köyünde yaşayan Aslan’la köpeğinin ilişkisini odağına alıyor.
Sinemanın doğduğu yıllarda halihazırda sağlam bir sahne başarısına ve üne sahip olan komedyen Adriënne Solser, Hollanda’nın ilk kadın sinemacılarından biri.
Netflix’te gösterime giren son filmi Da 5 Bloods’da Spike Lee, kalabalık bir olay örgüsü üzerinden ABD’nin ırkçılık tarihiyle hesaplaşırken aynı zamanda Vietnam Savaşı’na dair bir tür alternatif tarihyazımına da girişiyor.
Claude Chabrol, tüm sinema serüvenini burjuva ahlakının foyasını açığa çıkarmaya adamıştı.
