Yorgos Lanthimos’un İngiliz sarayını çarpık bir yere dönüştürdüğü ‘Sarayın Gözdesi’, üç kadının iktidar mücadelesine dair bir fars.
Son filmi Dogman’de Matteo Garrone, İtalyan Yeni Gerçekçiliği’nin mirasını western türüyle ve Yeni Fransız Aşırılığı akımıyla harmanlayarak günümüze taşıyor.
Kurgucu Çiçek Kahraman’dan, unutulmaz plan sekanslara sahip on film.
‘Anons’, darbenin merkezindekilere değil de kıyısında köşesinde kalan karakterlere dair bir hikâye anlatıyor.
Sırf Amerika’nın değil, kişisel yolculuğunun dört mevsiminin de kaydını tutan, avangard sinemanın öncü ismi Jonas Mekas’ın sanatına hızlı bir bakış.
Gürcan Keltek deneysel belgesel olarak tarif edebileceğimiz bir alanda, resmî ideolojiye ters akıntı oluşturan filmlere imza atan, sinemamızın son yıllarda çıkardığı en özgün seslerden biri.
Japon sinemasının ustalarından Hirokazu Koreeda imzalı Arakçılar, alışılmadık bir aile hikâyesi anlatıyor.
Yıl boyunca methini duyduğumuz 2018 yapımı pek çok filmi yalnızca festivallerde izleyebildik, bazılarıysa ülkemiz sinemalarına hiç uğramadı.
Lee Chang-dong’un ‘Şüphe’si, izleyicisini başkarakterinin ruh hâlinin içine doğru çeken, onun saplantılı arayışına ortak eden ve sonunda bile gizemini açık etmeyen bir film.
‘Kız’, başından sonuna trans öykülerindeki kalıplardan uzak duruyor.
Altyazı yazarları 2018 vizyonunun en iyi 10 filmini seçti.
Türkiye’de 2018’de vizyona giren filmler, farklı müzik zevklerine hitap eden pek çok iyi şarkı barındırıyordu. Yılın en iyi film şarkılarını seçtik.
6. Ajyal Film Festivali 28 Kasım-3 Aralık tarihleri arasında gerçekleşti.
Terry Gilliam, farklı kurmaca düzlemlerinin iç içe geçtiği, geçmişle şimdinin birbirine karıştığı oyuncu bir metin kuruyor.
Bu yıl 14-25 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Amsterdam Belgesel Film Festivali’ne, yakıcı meselelere farklı açılardan bakan belgeseller damga vurdu.
Kurgucu Özcan Vardar’dan, insanın kendi yarattığıyla mücadelesini anlatan sekiz film.
Steve McQueen, ‘Utanç’ta seks bağımlılığı üzerinden modern hayat ve kapitalizm eleştirisine soyunuyor.
David Gordon Green’in yönettiği yeni filmi beklerken, bu kült serüveni başlatan 1978 yapımı John Carpenter klasiği ‘Cadılar Bayramı’na dönüp bakmakta fayda var.