‘Ekmek ve Güller’ Ken Loach filmografisinde geride kalmış filmlerden biri.
Bu yıl 4-10 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen Uluslararası Panama Film Festivali, güncel Orta Amerika ve Karayipler sinemasına ışık tutuyor.
‘Greta’, bir yandan da bireysel silahlanma ve kuşaklar arası çatışma gibi güncel meseleler için bir tartışma zemini sunuyor.
Polonya Film Okulu’nun ilk temsilcilerinden Andrzej Wajda aynı zamanda Avrupalı bir sinemacı kuşağının da son ustalarındandı.
Stephen King’in aynı adlı romanının yeni sinema uyarlaması ‘Hayvan Mezarlığı’, romanın ve orijinal filmin karanlık havasını perdeye yansıtmayı başaramıyor.
David Fincher ve Tim Miller’ın çok farklı tür ve biçimleri bir araya getiren ‘Love, Death & Robots’ dizisi, şiddet, seks ve tuhaflık dozu yüksek on sekiz kısa animasyondan oluşuyor.
Yönetmenliğini Can Eskinazi ve Deniz Tortum’un üstlendiği Anadolu Turnesi, İstanbul’dan Anadolu’da konserler vermek üzere yola çıkan bir grup gencin müziği, gündelik hayatı, çevrelerini ve yaşamı algılama biçimlerine odaklanıyor.
İlk filmi Kapan’la korku sinemasına yeni bir soluk getiren Jordan Peele ikinci uzun metrajında türler arası bir yapı kuruyor, bizi çiftgezerlerin ve gölgelerin dünyasında tekinsiz bir yolculuğa çıkarıyor.
‘Mutluluk’, çekildiği dönemde çok anlam verilememiş, ne dediği konusunda kafaları karıştırmış, bazı sert eleştirilerin de hedefi olmuş bir Varda filmi.
Bu yıl 1-10 Mart tarihleri arasında gerçekleşen Selanik Belgesel Film Festivali’nin odak noktaları arasında insanın diğer türlerle ve çevresiyle ilişkisi öne çıkıyordu.
Agnès Varda’nın yirmi yedi yaşında tamamladığı siyah-beyaz Paralel Yaşamlar birbiriyle doğrudan bağı olmayan iki öykü çizgisi üzerinden ilerliyor.
Fansız Yeni Dalgası’nın en kendine has örneklerinden ‘Beşten Yediye Cléo’; şehrin ritmine, zamanına ve şimdisine dair pek çok şey söylüyor.
‘Woman at War’, çevreci aktivist Halla’nın hikâyesine odaklanırken teatral estetiği ve kendine has mizahıyla öne çıkan bir politik gerilim.
Agnès Varda, genç sı̇nemacılar ı̇çı̇n her daı̇m ı̇lham kaynağı olan hep genç bı̇r yönetmen.
Yirmişer dakikalık altı bölümden oluşan İngiliz komedisinin hercai ve serseri başkarakteri Fleabag’i sevmemek mümkün mü?
Kundura Sinema Mart ayı programında yine farklı ülke ve dönemlerden pek çok filmi izleyiciyle buluşturuyor.
Dünyanın adaletsı̇zlı̇ğı̇ ve kötülüğüne bakarken toplumsal olandan ayağını kesmeyen, soluk renklerle boyanmış bı̇r masal.