Paramparça intikam temasını işleme biçimiyle anaakım Amerikan filmlerine yaklaşıyor. Ancak Fatih Akın bu tanıdık kalıpları, cüretkâr sorular sormak için kullanıyor.
Gaspar Noé’nin alışılageldik sinema anlayışından görece uzaklaştığı Vortex, yine de yönetmenin bugüne kadar çektiği en karanlık ve izlemesi zor filmlerinden biri.
Marilyn Monroe: Kasetlerdeki Sırlar, spekülasyonları açıklığa kavuşturmaktan uzak, bugüne kadar söylenenlere çok da yeni bir yorum getirmeyen bir belgesel.
Bertrand Blier’nin erkekliğe dair alaycı gözlemlerle dolu eşsiz parodisi Soğuk Büfe’deki karakterlerin her davranışı, sarf ettikleri her replik tamamen absürdün alanındadır.
Malgorzata Szumowska’nın 2018 yapımı filmi Yüz izleyiciyi bireysel kimlik, dış görünüş ve beden arasındaki ilişkiyi sorgulamaya iten bir toplum eleştirisi.
Robert Eggers’ın merakla beklenen filmi Kuzeyli, doğa ile insan arasındaki sınırın muğlaklaştığı bir dünyada geçen, akıldan çok içgüdülere hitap eden kanlı bir intikam hikâyesi.
Tayfun Pirselimoğlu’nun yeni filmi Kerr, donmuş zamanda asılı kalmış bir kasabada geçen Kafkaesk bir hikâye; polisiyeden korkuya uzanırken yer yer karanlık mizahıyla nefes aldıran tekinsiz bir masal.
Volkan Üce imzalı Her Şey Dâhil, Türkiye’nin farklı köşelerinden gelen mevsimlik işçilerin her şey dahil bir otelde çalıştıkları iki sezona kamerasını çeviren bir belgesel.
Gençlik Başımda Duman, İzlanda’nın bir köyünde düşe kalka büyüyen iki arkadaşın hikâyesini ten mesafesinden takip ederek ilkgençliğin duygularını üzerimize giydirmeyi başarıyor.
Her Şey Her Yerde Aynı Anda, şimdiden bir kült olma yolunda ilerliyor. Bugünün temposuna yetişmeye çalışırken kaosun hâkim olduğu bir çoklu evren anlatısı kuran film, her şeyiyle bir “hızlı sinema” örneği.
Çocuk bakımına dair endişeler üzerinden gerilimli bir anlatı kuran Aç Kalpler bir çeşit turnusol kâğıdı gibi. Karakterlere bakışımız, kadın ve erkek davranışlarına dair karşıtlık öğretisini ne oranda içselleştirmiş olduğumuzu gösteriyor.
Apollo 10½: Uzay Çağında Çocuk Olmak’ta Richard Linklater izleyiciyi 60’lı yılların sonuna götürüyor, tüm dünyanın ortak bir heyecanı paylaştığı bir dönemi popüler kültür öğeleri eşliğinde ziyaret eden bir çocukluk fantezisi koyuyor ortaya.
Emre Kayiş’in ilk uzun metrajı Anadolu Leoparı ‘milli değer’ olarak görülen bir Anadolu leoparı ile ‘nesli tükenmiş’ bir adam arasında bağlar kuran bir film.
This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.