Altın Portakal Günlükleri 2020 #6

57. Altın Portakal’ın son gününde, Fikret Reyhan’ın karmaşık yapılı aile draması Çatlak ile Derviş Zaim’in Suriye İç Savaşı’na içeriden bakan Flaşbellek’i izleyiciyle buluştu. Festivalde ödüller, bu akşam düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak.

Altın Portakal Günlükleri 2020 #5

57. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ödül yarışı giderek hızlanıyor. Son iki gününe girilen festivalde 8 Ekim günü Orçun Benli’nin Gelincik ve Tankut Kılınç’ın Dersaadet Apartmanı filmleri dünya prömiyerlerini gerçekleştirdi.

Altın Portakal Günlükleri 2020 #4

Altın Portakal’da yavaş yavaş sona yaklaşılırken, çarşamba akşamı Ulusal Yarışma’da Azra Deniz Okyay’ın ilk uzun metrajı Hayaletler ve Tunç Şahin’in İnsanlar İkiye Ayrılır’ı Türkiye prömiyerlerini yaptı.

Altın Portakal Günlükleri 2020 #3

57. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde üçüncü gün geride kaldı. 6 Ekim Salı günü Ulusal Yarışma’da izleyiciyle buluşan filmler Ferit Karol’un ilk uzun metrajı Kumbara ve Erdem Tepegöz’ün merakla beklenen yeni filmi Gölgeler İçinde oldu.

Matangi/Maya/M.I.A.: Yaratıcı Karmaşa

Yönetmenliğini Steve Loveridge’in üstlendiği Matangi/Maya/M.I.A., rap yıldızı M.I.A.’in hayatına tanıklık eden bir belgesel.

Altın Portakal Günlükleri 2020 #2

Altın Portakal’ın ikinci gününde izleyici karşısına çıkan Ulusal Yarışma filmleri, Nesimi Yetik’in ikinci uzun metrajı Dirlik Düzenlik ile Yasin Çetin-Barış Gördağ ikilisinin birlikte yönettiği Koku oldu.

Altın Portakal Günlükleri 2020 #1

57. Antalya Altın Portakal Film Festivali başladı. 2020’de düzenlenebilen tüm festivaller gibi pandemi önlemlerinin her türlü alışkanlığı dönüştürdüğü Altın Portakal’da, sinema etrafında bir araya gelmenin sevinci ile salgın ortamının tedirginliği bir arada yaşanıyor.

Postacının Beyaz Geceleri: Hayal mi Gerçek mi?

Andrey Konchalovskiy’ye 71. Venedik Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülünü kazandıran Postacının Beyaz Geceleri, gerçek ve gerçeküstü, belgesel ve kurmaca arasında gidip gelen, bir noktada tüm bunların anlamını sorgulayan bir film.   

Fargo: Uçan Daireler ve Sisifos Söyleni

Coen Kardeşler’in modern klasiğini farklı bir öyküyle ama ruhunu ve kara mizahını koruyarak ekrana uyarlayan Fargo ikinci sezonunda arka plana Reagan dönemini, yeni sağın yükselişiyle kendini güncelleyen Amerikan Rüyası’nı ve Amerikan tarihindeki katliamları yerleştiriyor.

anne!: İlham Perisinin Gözünden

Darren Aronofsky’nin kadın ve erkek, kadın ve doğa, erkek ve tahakküm üzerine son filmi, bir büyük stüdyonun elinden uzun süredir çıkan en cesur ve riskli yapım olabilir. anne! 74. Venedik Film Festivali’ndeki ilk gösteriminden beri seyircileri ve eleştirmenleri ikiye bölmeye devam ediyor.

Genç ve Güzel: Başkalarının Bakışı

François Ozon’un yıllar sonra Cannes Film Festivali’nin ana yarışmasına döndüğü filmi Genç ve Güzel, 17 yaşındaki Isabelle’in cinselliğini keşfetmesini alışılmadık yollardan anlatan bir film. Aynı zamanda Ozon’un filmografisinin farklı duraklarından da izler taşıyor.

Soğukkanlılıkla: Kaskatı Bir Tragedya

Truman Capote’nin “kurmaca olmayan romanı”ndan uyarlanan Richard Brooks imzalı In Cold Blood, “İdeal Amerika”yı alaşağı eden bir suç filmi klasiğidir.

Love & Friendship: Disko Topu ve Jane Austen

Love & Friendship ilk sahnesinden itibaren izleyicisini sanki 18. yüzyılda gerilla usulü çekilmiş bir filmin içine taşıyor.

Strazburg 1518: Modern Dans, Modern Histeri

Jonathan Glazer karantina günlerinde çektiği yeni kısası Strazburg 1518’de, yüzyıllar öncesinin dans vebası ile hâlihazırda mücadele ettiğimiz pandemi psikolojisi arasında köprü kuruyor. 

Salo: Dehşetin Terminolojisi

Pasolini vasiyet filmi sayılabilecek Salo’da faşizmin çürümüşlüğüne olan sarsıcı inancını ateşli bir hastalıktan kurtuluyormuşcasına deşer. Bu “imkânsız film”in yönetmeni seyircisine faşizmin karanlığını ışıkla ima ettiği, acımasızlığını sadizmle hicvettiği, hazmetmesi zor bir miras bırakır.

The Devil All the Time: Tesadüfen Yaşıyoruz

Aynı adlı romandan uyarlanan Antonio Campos imzalı The Devil All the Time, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde geçen, çok sayıda karakter üzerinden insanın içindeki kötülüğe bakan bir Güney Gotiği örneği.

Para Avcısı: Sıkı Broker’lar

Kariyerinin büyük kısmında New York’un yeraltı dünyasında yaşayan erkeklerin hikâyelerini anlatan Scorsese, Para Avcısı’yla bu sefer kamerasını New York’un kulelerine çeviriyor. 

I May Destroy You: Hep Hakikatten Yana

Michaela Coel’in Londra’da yaşayan bir Gana göçmeni olarak kişisel deneyimlerinden beslenerek yarattığı ve aynı zamanda başrolünü üstlendiği I May Destroy You, insan ilişkilerinde rıza kavramının sınırlarını sorgularken günümüz toplumlarının ırk, cinsel yönelim, neo-liberalizm eksenlerindeki fay hatlarını gözler önüne seren etkileyici bir dizi.